Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde (ESOGÜ) görev yapan Uzman Diyetisyen Nur Ateş Şahinkaya, obezite cerrahisi sonrası beslenme tedavisine ilişkin bilgilendirici bir açıklama yayınladı.
Nur Ateş Şahinkaya, açıklamasında şunları söyledi: “Dünya Sağlık Örgütü (WHO), obeziteyi vücutta sağlığı bozacak kadar aşırı yağ birikmesi olarak tanımlıyor. Dünyayı saran bir salgın hastalık olan obezite ile mücadeleye bir an önce başlamanın bu mücadelenin başarısına katkı sağlayacağını biliyoruz. Obeziteyle mücadelede diyet tedavisi, fizik tedavi, yaşam tarzı değişikliği tedavisi ve ilaç tedavisi kullanılsa da son dönemde obezite vakalarının artmasıyla birlikte obezite cerrahisi veya bariatrik cerrahi olarak da bilinen cerrahi tedavi oldukça tercih edilir hale geldi.
Obeziteyle mücadelede önemli bir yöntem olan ve sağlık otoritelerinin belirlediği kriterleri karşılayan hastalara, uzman doktor tarafından detaylı değerlendirme yapılarak uygulanan obezite ameliyatı sonrasında diyet yapılması gerekmektedir. Diyet kliniğine gelen çoğu hasta, uygulayacağımız diyet protokolünden bahsettiğimizde şaşırıyor. Pek çok hastamızın beklentisi ameliyat sonrası iştahlarının kalmaması ve canlarının yeniden tatlı, hamur işi vb. şeyler çekmesidir. yemek istememek ve diyet yapmadan kilo vermek ve istedikleri vücuda sahip olmak. Ancak obezite cerrahisi sonrasında belli bir disiplin içerisinde uyulması gereken bir beslenme protokolü vardır. Bu beslenme protokolünün iki ana amacı; Gıdalar, cerrahi travma sonrasında doku iyileşmesi ve yağsız doku (kas) kaybının minimum düzeyde olmasını sağlayacak şekilde yeterli enerji ve beslenme ihtiyaçlarını karşılamak için kullanılır; Erken tokluk hissinin sağlanması, reflü ve dumping sendromunun en aza indirilmesi, kilo kaybının sağlanması ve kaybedilen kiloların geri alınmasının engellenmesi amacıyla tercih edilmektedir. Vücudun yağsız dokusunu yani kas dokusunu korumak için Amerikan Endokrin Derneği, Obezite Cerrahisi Gören Hastalarda Postoperatif Beslenme ve Endokrin Yönetimi Kılavuzu; “Ameliyat sonrası yağsız vücut kitlesini uzun vadede korumak için obezite cerrahisinin yöntemi ne olursa olsun tüm hastaların diyetinin günde 60 ila 120 gram protein içermesi önerilir.”
“Obezite ameliyatından sonra en kolay şey kilo vermek, zor olan ise sağlıklı bir şekilde kilo verip ömür boyu kilonuzu korumaktır.”
Uzman diyetisyen Nur Ateş Şahinkaya, obezite ameliyatı sonrası beslenmenin sağlığı korumak için çok önemli olduğunu söyledi. Her hasta için kişiye özel diyet planlaması yapılması gerektiğini belirten Şahinkaya, şöyle konuştu: “Protein ihtiyacını karşılamak için hastaya özel planlanan diyet, her biri hastadan hastaya değişiklik gösterecek 5 adımdan oluşuyor. Bu aşamaları 1. Aşama – Açık sıvı diyeti, 2. Aşama – Tam sıvı diyeti, 3. Aşama – Püre diyeti, 4. Aşama – Yumuşak diyet, 5. Aşama – Devam programı (normal katı diyet) olarak sınıflandırıyoruz.
Her aşamanın uygulama süresi yaklaşık iki hafta olarak düşünülmekle birlikte beklenmeyen olaylarda hangi hastanın hangi aşamada ve ne kadar süreyle kalması, gerekiyorsa bir üst düzeye geçmesi veya daha düşük bir düzeye dönmesi gerekir. (kusma, ishal, mide bulantısı vb.) obezite kapsamına girer. Ameliyat sonrası diyet tedavisinin diyetisyen kontrolünde olması zorunludur. Obezite cerrahisinden sonraki ilk ay, 3., 6. ve 1. yıl çok önemli bir dönemdir. Kusma, mide bulantısı, kan şekeri dengesizliği, reflü gibi rahatsızlıkların yaşanmaması için bu sürecin obezite cerrahisi alanında çalışan bir diyetisyen desteğiyle ele alınması özellikle önemlidir. ameliyattan sonra gelişebilir. Gastrointestinal sistemle ilgili sorunların önlenmesine, kas kütlesinin korunmasına ve vitamin-mineral eksikliklerinin yol açabileceği saç dökülmesi, tırnak kırılması gibi diğer komplikasyonların en aza indirilmesine yardımcı olur. Obezite ameliyatından sonra en kolay şey kilo vermektir, zor olan ise verilen kiloyu sağlıklı bir şekilde vererek ömür boyu korumaktır. Yeni kilo alımlarını önlemek için yılda bir kez diyetisyeninize başvurmanızı tavsiye edebilirim” dedi.