DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Söz konusu gençlik” başlıklı yayınladığı videoda hükümeti “Cuma hutbesi” üzerinden suçladı.
Babacan da konuşmasında Erdoğan'a dönerek şunları söyledi: “Yasal dediğimiz insanları kumara zorlayan kim? Sürekli iktidara destek veren, iktidar ne derse onu yapan bir medya kuruluşudur. Yani; Devletin dostudur unutmayın arkadaşlar; kumarda her zaman kazanan ve asla kaybetmeyen biri vardır.
Babacan konuşmasını şöyle sürdürdü:
''DEVLET HERKESİN CEPLERİNDE KAZANAN AÇTI''
''Sizlerle ülkemizi kuşatan, aileleri yok eden, toplumumuzun bekası için büyük bir tehdit haline gelen önemli bir meseleden bahsetmek istiyorum. Konumuz: bahis, kumar. Yüzbinlerce ailenin feryadı var. “Oğlum kumara bulaştı, borca girdi, bunalıma girdi” diye bağırıyorlar. Bildiğiniz gibi ülkemizde 1990'lı yıllardan bu yana kumarhane açılmasına izin verilmiyor. Neden? Çünkü bu ülkede kumar yüzünden pek çok cinayet, pek çok intihar, pek çok aile dramı işlendi. Daha sonra kumarhaneler kapatıldı ve yeniden açılmasına izin verilmedi. Ancak son yıllarda devlet herkesin cebine bir kumarhane açtı. Akıllı telefonu olan herkes bahis ve kumar sitelerine kolaylıkla erişebilir.
Her alanda vergileri artıran hükümet, geçen yıl Erdoğan'ın imzasıyla geri dönerek kumar vergisini yarı yarıya düşürdü. Evet, doğru duydunuz: Her şeyin vergisi arttı, bizzat Cumhurbaşkanının imzasıyla kumar vergisi yeniden düşürüldü. Dikkatinizi çekiyorum: Devletin izin verdiği ve herkesin cebine koyduğu kumar uygulamalarından bahsediyorum.
''KUMARIN ZARARLARINI AÇIKLAMAK; “GERİ GELİN, KARDEŞİNİZİN OYNADIĞI OYUNUN VERGİLERİNİ İNDİRİN”
Yasal dediğimiz kumara kim izin veriyor? Sürekli olarak hükümete destek veren ve hükümetin kendisine söylediği her şeyi yapan bir medya kuruluşudur. Yani hükümetin dostudur. Dostları hatırlayın; Kumarda her zaman kazanan ve asla kaybetmeyen biri vardır. Kim o? Kumar oynayan o. Oyuncular toplanan paranın yalnızca bir kısmını oyunculara dağıtır. Bazıları bir parmak balı ağzına götürür, geri kalanını da cebine koyar. Kumar oynayan değil, kumar oynayan daha çok para kazanır. İnanın tehlike büyük. Bir yandan geriye dönüp Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan cuma hutbelerinde kumarın zararlarını açıklamasını isteyin; Öte yandan, geri dönün ve arkadaşınızın sanal sitelerdeki kumar vergilerini azaltın. Çok yazık, çok yazık. Bu ikiyüzlülüğün zirvesidir, başka bir şey değil.
''YAPTIKLARINIZIN SORUMLULUĞUNDAN KORKMUYOR MUSUNUZ?''
Sayın Erdoğan'a sesleniyorum: Devlet eliyle kumarı teşvik edemezsiniz. Devlet eliyle gençlerimizi zehirleyemezsiniz. Başınızı kuma gömerek bu durumdan çıkamazsınız. Kalkın ve kendi ellerinizle yaptığınız pisliği temizleyin. Menfaatiniz yoksa, ortak değilseniz gereğini yapın. Bu arada Sayın Erdoğan'a da sormak istiyorum: Faiz kuralı var ama kumar kuralı yok mu? Sırf doğru olduğunu düşündüğünüz için Merkez Bankası'ndan faiz indirimi isterken, aynı anda, aynı yıllarda kumarın yayılmasına nasıl izin verdiniz? Neden kumar vergisini düşürürken aynı zamanda sigara ve alkollü içki vergisini sürekli artırdınız? Neden vergileri düşürerek kumarı teşvik ediyorsunuz? Bu vergi indirimlerinden kimler yararlanıyor? Yaptığın şeyin sonuçlarından hiç korkmuyor musun?
''ERİŞİMİ ENGELLEYİN''
Eğer onlarla aynı fikirde değilseniz hemen oturumu kapatın. Onu engelle. Tüm bahis siteleri devlet denetimi altında dijital ödeme sistemleri işletmektedir. Erişimi engelleyin, ödeme sistemlerini kullanmalarına izin vermeyin. Bu kadar basit. “Görmedim”, “duymadım”, “bilmiyordum” vb. demeyin. “Kimseyi aldatmayın.”