AA
Oluşturulma tarihi: 22 Kasım 2025 16:36
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 14 bin kilometre olan demiryolu ağını 2028’de 17 bin 500 kilometreye, 2053’te ise 28 bin 500 kilometreye çıkaracaklarını belirterek, “2053’te Türkiye’yi yüksek hızlı trenlerle 48 saatte seyahat etme imkanına sahip olacağız.” dedi.
Uraloğlu, AK Parti İl Başkanlığı’nın bir otelde düzenlediği Yerel Yönetimler Başkanlığı Bölge Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, karayollarında son 23 yılda verilen hizmetlerden bahsetti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çizdiği vizyonun hedeflerini hayata geçirmeye çalıştıklarını belirten Uraloğlu, 2 bin 251 kilometre yüksek hızlı demiryolu inşa ederek vatandaşları yüksek hızlı demiryolu ağlarıyla tanıştırdıklarını söyledi.
Uraloğlu, önümüzdeki aylarda 225 kilometre hızla giden yerli ve milli yüksek hızlı trenleri pistlerde test edeceklerini vurgulayarak, şöyle konuştu: “Her şey yolunda giderse ağımızı 2028’de 14 bin kilometreden 17 bin 500 kilometreye, 2053’te ise 28 bin 500 kilometreye çıkaracağız. 2053’te ise 48 yılda Türkiye’nin her yerine yüksek hızlı trenle seyahat etme imkanına sahip olacağız.” Sayın Cumhurbaşkanımızın belirlediği bu hedefler bizim ve bizden sonraki dostlarımız içindir.” bunu gerçekleştirecektir” dedi.
Muhalefetin eleştirdiği Sabiha Gökçen Havalimanı’nda geçen yıl 40 milyon yolcunun seyahat ettiğine dikkat çeken Uraloğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Türkiye genelinde 231 milyon var. Bu yıl 240 milyona yaklaşacağız. Sabiha Gökçen’de 44-45 milyona, İstanbul Havalimanı’nda 84-85 milyona ulaşmış olacağız. Önceleri 60 ülkeye uçabiliyorduk, bugün 130 ülkede 355 noktaya uçabilen dünyada ilk ülkelerden biriyiz. 600’den fazla uçağımız var. Her yerde muhataplarımdan bazılarıyla yabancılarla karşılaşıyorum, “Türk Hava Yolları bizimdir” diyorlar. Başkentimize, hatta şehrimize uçma teklifleri alıyoruz.
Bakan Uraloğlu, iletişimdeki gelişmelere ilişkin şu açıklamalarda bulundu:
“Telekom’un imtiyaz haklarını gerçekleştirdik. 5G ihalesini başlattık. Artık birkaç yıl sonra ‘İnternette sıkıntımız var, mobil telefonda sıkıntı var’ eleştirilerine tamamen son vereceğiz. Yerli ve milli 6A uydumuzla sadece uzayı izlemekle kalmıyoruz, Türk mühendislerinin yaptığı uyduyu da oraya gönderdik. Yaklaşık 300 milyon dolarlık bir iş ama çok şükür para yerine ‘başardık’ diyebildik. Şunu belirtmek isterim ki Türkiye Bu anlamda küresel ekonomide mükemmel bir seviyeye ulaştı.”
Esas olanın gönüllere dokunmak olduğunu vurgulayan Uraloğlu, şöyle konuştu: “Kasımpaşa’da yetişmiş, Karadeniz’in evladı olan bir liderin kılcal damarlarıyla, gönüllere ulaşarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne geldik. Böylece iktidara geldik. Milletimiz, Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’daki icraatlarıyla bu ülkeye hizmet edeceğine inandı ve bu noktaya geldik. Çok şey yaptı ama en önemlisi Sayın Cumhurbaşkanımız orada gönüllere girmiştir. Biz de gönülleri birleştirmeyi umuyoruz.” “Biz de içeri gireceğiz. Cumhurbaşkanımız artık bir dünya lideri, bunu görüyoruz.” dedi.
“MÜCADELE DEĞİL, HİZMET ODAKLIYIZ”
Bakan Uraloğlu, merkeze ideolojiyi değil insanı koyan bir anlaşmaya sahip olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
“Biz kavga odaklı değil, hizmet odaklı olduk. Söz değil, kâr odaklı değil, proje odaklı, eylem odaklı olduk. Ülkede muhalefeti odaklayanlar maalesef tam tersini yaptılar. Devam eden bazı adli soruşturmalar var. Biz bunların parçası değiliz. Şikayet eden onlardır, itiraf eden onlardır, içeride kavga eden onlardır ama elbette biz takip ediyoruz, yargı makamları da belli ki takip ediyor.”
Uraloğlu, konunun Bakanlığını ilgilendiren boyutuna ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
“İstanbul’un kişisel verilerine ilişkin soruşturmanın bir kısmı var, ondan bahsedeyim. İstanbul Büyükşehir Belediyesi hayata geçirdiği 4.7 milyon kullanıcının tüm kişisel verilerine sahip. İletişim bilgilerinden TC kimlik numarasına, e-posta adresinden ev adresine, iş adresine kadar tüm bilgilere sahip. Aynı zamanda konum bilgisini paylaştığı için hayatınız boyunca nerede geçirdiğinize dair bilgilere de sahip. Tüm kişisel bilgileriniz yurtdışına çıkarıldı. Bunun en masum bahanesi “seçimler için insanlara ulaşmak”. Bu en masumu. “Abdülkadir Uraloğlu kimdir?” “Ona ne gibi açıklamalarda bulunacağız, onu bize oy vermeye ikna edeceğiz? En masumu bu. Maalesef istihbarat bilgileri dahil herkes yurt dışına götürüldü. Biz bu ülkeyi böyle bir iradeye teslim eder miydik, Allah’ın izniyle.”
Azimle ve inançla yollarına devam edeceklerini belirten Uraloğlu, şöyle konuştu: “Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılmadan 2029’dan bahsetmenin anlamı yok. 2027 ya da 2028 olacak ama Allah’ın izniyle seçime gireceğiz. Biz tüm ekiplerimizle, davadaki dostlarımızla bu ülkeye hizmet etmeye devam edeceğiz.” dedi.
Bakan Uraloğlu daha sonra Akçaabat İlçesi Abdülhamid Han Yusuf Taşkın Kur’an Kursu ve Cami Külliyesi’nde Kur’an Eğitimi Merkezi’nin açılışına katıldı.